Geriye doğru bakıp başkasının üzerine fatura
edebilecek bir durumu yok İzmir’in yerel yöneticilerinin. Zira, dile kolay çeyrek asırdır İzmir’de
iktidardalar.
Önceki hafta iktidar süreçlerinin dökümünü de siz
okurlarla paylaşmıştım. Rahatlar. Seçim süreçlerinde
yerel yönetime dair hiç bir projeyle seçmen karşısına çıkmıyorlar ondan ötürü.
Büyükşehir’i de öyle, ilçe yerel yöneticileri de öyle…
Seçim
döneminde kampanya malzemesi hazır: “Atam,
vatan, bayrak, aman haa, biz gidersek AKP gelir…”
AKP’nin el atmasına, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nı falan devreye sokmasına ihtiyaç kalmadan İzmir’in CHP’li
belediyeler eliyle nasıl ranta teslim
edilmekte olduğunu, 2 haftadır ‘Zorlu Konak’ gökdeleni
inşaatı vesilesiyle dile getirdim.
Başkan Tunç
soyer, tarihi alanları yoğun Konak
ilçesinde İzmir’in simgelerinden Kadifekale’den daha yüksek olacağı
belli, belediyece ruhsatlandırılmış
gökdelen inşaat ının başlamakta olduğu süreçte yaşam savunucularının “kent suçu” nitelemelerine kulaklarını
tıkamıştı.
“Yatırım
yapacak sermayedarı küstürmemek lazım”, “her şeyleri yasal” şeklindeki
değerlendirmeleri ile tercihini açıkça ifade ediyordu.
Kendisini “şirketlerin
temsilcisi misin, İzmirlilerin mi?” şeklinde eleştirenlere kızıyor,
protesto tweetleri gönderenleri “engelliyor”, sosyal paylaşım sitelerinde, aralarında benim de olduğum kişilerce yazılmış
eleştiri yazıları ve makaleleri engelletme yoluna gidiyordu.
Süreç sessizce ilerlesin isteniyordu belki de. Ama öyle olmadı. Tepkiler yükseldikçe yükseldi.
Önceki gün
ansızın gelen Tunç Soyer ‘in tweeti; en azından şimdilik ‘yatırımcıyı küstürmemek için İzmir’i feda etmeye’ mola verildiğini gösterdi.
‘Şimdilik’
şeklinde, tereddütlü ve temkinli durmama gerekçe olacak çok icraati var sayın Soyer’in şu kısa dönemli başkanlık
sürecinde. En başta Kültürpark’ın başına gelen ve daha da gelecek olanlar…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin resmi açıklamasında son gelinen durum şöyle açıklanıyor:
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile görüşerek tartışmalı gökdelen projesinin
özellikle Kadifekale olmak üzere kent siluetini bozacağının ve hukuki
süreçlerin henüz tüketilmediğinin anlaşılması üzerine ruhsatın iptali hakkında
gerekli çalışmaları başlatma kararı aldı.
Başkan Tunç Soyer gökdelen ruhsatının hukuki zeminini oluşturan 1/1000’lik Uygulama İmar Planı’nın iptal edilmek üzere ivedilikle Konak Belediyesi Meclis gündemine alınmasını talep etti.
Başkan Tunç Soyer, Konak Belediyesi Meclisi’nin ilgili planı iptali etmesi halinde İzmir Büyükşehir Meclisi’ni olağanüstü toplanmaya çağırarak bu kararın onanması teklifinde bulunacağını açıkladı.”
Başkan Tunç Soyer gökdelen ruhsatının hukuki zeminini oluşturan 1/1000’lik Uygulama İmar Planı’nın iptal edilmek üzere ivedilikle Konak Belediyesi Meclis gündemine alınmasını talep etti.
Başkan Tunç Soyer, Konak Belediyesi Meclisi’nin ilgili planı iptali etmesi halinde İzmir Büyükşehir Meclisi’ni olağanüstü toplanmaya çağırarak bu kararın onanması teklifinde bulunacağını açıkladı.”
Açıklamada,
ilginç bir paragraf daha var ki, lafta kalmayıp hayata geçmesi çok
yerinde olur.
Açıklamanın o bölümü de şöyle:
“Planın iptal edilmesi halinde, yeni bir gökdelen
projesinin daha oluşmasını engellemek
amacıyla, Planlı Alanları İmar Yönetmeliği’nin 66. Maddesi kapsamında Konak
Belediyesi ile eşgüdüm içerisinde bir Mimari
Estetik Komisyonu oluşturulacak. Kurulun gökdelen projelerinin Kadifekale
başta olmak üzere İzmir’in siluetine olan etkisini değerlendirmesi ve benzer
inşaatların bir daha oluşamayacak şekilde bir teknik değerlendirme yapması
bekleniyor…”
İzmir’in Konak ilçesi
Belediye Başkanı Abdül Batur da Tunç
Soyer’le mutabık kaldıklarını belirten bir açıklama yaptı ve şu somut bilgileri
verdi:
“Ocak ayında gökdelenin 1/1000
planının görüşülmek üzere belediye meclisine gelecek. Mecliste alacağımız
kararı Büyükşehir belediyesine yollayacağız. Oradan gelecek karara göre de
Pasaport’ta yapılması planlanan projenin geleceği netleşecek. Kent estetiği
kurulumuzun öngördüğü şekilde bina yapılmasına izin vereceğiz. Ama bu gökdelen olmayacak” diye konuştu.
Konak Belediye Başkanı
böyle konuşuyor konuşmasına da; şöyle de bir bilgi var. Manset Turkiye.com
internet gazetesinin haberine ve yayınladıkları toplantı tutanağına göre; "İzmir
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 10.11.2008 tarih ve 01.2044 sayılı kararına
göre, bu tarihte yapılan meclise (dönemin) Narlıdere
Belediye Başkanı kimliğiyle katılan Başkan Batur, o gün gündeme gelen aynı
gökdelen projesine karşı çıkmamış, şerh koymamış ve “yapılsın” oyu vermiş. Tutanağa göre karar oy çokluğu ile değil OY BİRLİĞİYLE geçmiş...."
Başkanların açıklamalarına mesafeli
yaklaşmamın gerekçeleri çok yani…
HDP İLK KEZ GELİŞMELERE DAİR KONUŞTU
Yerel seçimlerde, İzmir’de CHP adayı Tunç Soyer’e destek veren HDP’nin
İzmir Milletvekillerinin bu ağır kent
suçu karşısında pek sesinin çıktığını duyan olmamıştı. HDP’nin
ülke genelinde yaşadığı zorlukları ve kendilerine yönelik devletin “düşman
hukuku” uygulamalarını göz ardı etmeden yine de bir tavır bekleniyordu.
İzmir milletvekili Murat Çepni, İz Gazete’ye açıklamalarda bulunmuş:
“Zorlu
Konak’ın inşa edilmesi şehre hem kültürel hem de tarihi açıdan zarar
verecektir. Yüksek yapılaşmanın önünü açan proje Kadifekale’nin yüksekliğini
dahi aşacaktır. İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin hali hazırda Yüksek Yapılar
Yönetmeliği yok yani kent siluetini korumak için bir yükseklik sınırlaması yok.
Bu durum kent yapısının korumasına yönelik yasalarda bir boşluk oluşturuyor.
Tüm İzmirlileri bu projeye
itiraz etmeye çağrıyorum. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere
yetkilileri halka verdikleri sözleri tutmaya ve sorumluluklarına sahip çıkmaya
davet ediyorum” diyor.
* * *
Bakalım, süreç ne gösterecek.
Yaşanılabilir bir kentten başka bir şey istediğimiz yok.
İzmir’de ilk gençlik yıllarımızdaki ayak izlerimizi zaten çoktandır
bulamıyorduk.
Kent suçlarıyla kabarık icraatlerle,
kenti tümden kaybetme noktasında, gökdelen
hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki…
Cinayetin faili konumundaki belediyeler tepkiler sonucu bir hamle yaptı.
Yine de, rehavete kapılmıyoruz…
Yalçın Ergündoğan
İZMİR VE YEREL YÖNETİMLER ÜZERİNE 15 MAKALE....
1) Gökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki...
2) ‘Güzel İzmir’ de yağmaya teslim ediliyor…
3) İzmir’de yeni bir ‘kent suçu’ işlenmek üzere…
4) Selanik, İzmir ve barışın kıymeti…
5) Sonunun Allianoi’a benzememesi için!..
6) ‘Güzel İzmir’den, ‘beton İzmir’e mi?
7) İzmir’i İstanbul’a çevirme!..
9) Hippi Hasan...
10) Şeyh amca...
11) Kültürpark’a yeni bir ‘ölüm fermanı’
12) Kent mi, ‘rant’ kapısı mı?
13) İzmirliler bir ‘ooh’ çekti...
14) Kültürpark mı, otopark mı?
15) Bir İzmir yazısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder